TEN TENE TEMAS 🤱🏻
9 ay boyunca anne karnında yaşayan ve annenin sıcaklığına, kokusuna, sesine alışan bebek, doğduğu andan itibaren başka bir dünyaya geçiş yaşar.
Düşünsenize, hiç bilmediğiniz bir ortamdasınız. Güvendiğiniz bir yerden ayrılmışsınız. Yeni geldiğiniz bu ortamda tanıdığınız ve bildiğiniz biri var, ona uzaktan bakıyorsunuz, yanına gitmek istiyorsunuz ancak sizi başka bir yere götürüyorlar. Ne hissederdiniz? Yalnızlık, çaresizlik, korku? “Neredeyim ben?”, “Neden yalnızım?”
İşte bebeklerde doğar doğmaz anne göğsüne koyulmadığında bu duygularla baş etmek zorunda kalır. Klinik gözlemlerin sonucunda doğum sonrasında anne göğsüne konulmayan bebeklerin daha çok ağladıkları gözlemlenmiştir. Psikolojik olarak kendini güvensiz hissetmenin bir parçası olduğu düşünülmektedir. Anne göğsüne koyulan bebek ise doğal bir kuvöz içerisinde, kokusunu, sıcaklığını sesini tanıdığı ve güvenli bir ortamda olduğunu hisseden bebek, annesinin göğsünde sakin ve huzurlu bir şekilde annesi ile tanışmanın keyfini çıkarır. Ağlamanın daha az olduğu da gözlemlenmektedir.
Bebeğin anne göğsüne verilmesi ile “ben bu kişiyi tanıyorum ve bu kişinin yanında kendimi güvende ve huzurlu hissediyorum.” hissi güvenli bağlanmanın ilk basamağıdır.